“Defterdar Halifesi Esseyyid
Mehmed Recai” ketebeli, Hicri 1225
(M. 1810) tarihli, is mürekkebi
ve gölgeleme tekniği ile tatbik
edilmiş eserde tuğra formunda “Ya
Hazret-i Mevlâna kuddise sırrıhu”
yazı...lıdır. Tuğranın kenarları çok
ince bir şekilde tahrirlenmiştir.
Tuğranın sağında ve solunda yer
alan saz yaprakları da aynı itina ve
dikkatle resmedilmiştir. Boşluklar
saz yaprakları ile tezyin edilmiştir.
Cetvelleri altınla çekilmiş, pervazları
halkari tarzında bahar çiçekleri ile
süslüdür. Bezeme unsuru olarak
kullanılan saz yaprağı ve hatayiler,
18. yüzyılda kaybolmaya yüz tutan
yerli tezyini unsurların bu dönemde
hala hayatiyetini kaybetmediğinin
bir göstergesidir.
Eser, 18. yüzyılda Ali Üsküdari
elinde zirveye erişen Osmanlı çiçek
ressamlığının üslup olarak
yaşadığını ve 19. yüzyıla eriştiğini
kanıtlamaktadır. Hemhat hem
tezyinat itibariyle sanat değeri
yüksek, nadir bulunur
koleksiyonluk bir eserdir.
28 x 36 cm.
* Provenans; Emin Barın
Koleksiyonu.
* Özel Koleksiyon. Eser, Türk hat sanatı tarihinde
tahrir çekilme ve gölgeleme tekniği ile
yazılmış nadir tuğralardan biridir.
Eserin hattatı 1804-1874 yılları
arasında yaşamış olan, Mehmed
Şâkir Recâî Efendi değil, Topkapı
Sarayı'nda Defterdar'ın Halifesi
olarak vazifeli olan tuğrakeş
Mehmed Recai’dir.
Bu bilgi eserin ketebesindeki şu
ifadeyle teyid edilmektedir: “Eser-i
hâme-i Es-Seyyid Mehmed Recâî
halîfe-i zimmet-i Hazret-i Defterî
hâlâ” (hâlâ Defterdar hazretlerinin
zimmet kâtibi olan Esseyyid Mehmed
Recai’nin kaleminin eseri).
Hattatın, Sultan II. Mahmud’un
hat hocası, tuğra çekmekte reform
meydana getiren Mustafa Rakım
Efendi ile aynı devirde sarayda
bulunduğu, satışa sunulan tuğrada
da görülmektedir. Tuğranın
kürsüsünde, beyzelerinde ve tuğlarında Mustafa Rakım
Efendi’nin ihya ettiği II. Mahmud
tuğrasının izlerini görmek
mümkündür. Rakım’ın ulaştığı kütle
hafifliği ve harflerdeki incelik bu
tuğrada da hakkıyla yakalanmıştır.
Saray çevresinin tekke sanatına
ne derecede büyük hizmeti
olduğunun delili sayılabilecek bir
eserdir. Hattatın Osmanlı saray
çevrelerinde büyük etkisi olan
Mevlevî tarikatına mensup yahut
muhip olduğunu tuğranın Hazret-i
Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî’nin ismi
ile çekilmiş olmasından anlıyoruz.Devamını Oku