“Ali bin Ahmed” ve “Hafız Salih Efendi (?-1775)” ketebeli, aharlı kağıt üzerine is mürekkebi ve nesih hatla kaleme alınmış manzumede muhakkak, sülüs ve tevki‘ yazılarında harflerin nispetlerinin nasıl olacağı gösterilmiştir. Unvan sayfası klasik üslupta yarım şemse tezyinatı ile süslü eserin tüm sayfaları altın cetvellidir. Ketebede kaydedildiğine göre hattat bu eseri, meşhur Hafız Osman Efendi‘nin yazdığı bir nüshadan naklen yazmıştır. Eserdeki, Hicri 1203 (M. 1788) tarihli kayda göre, bir zaman Ahmed Paşazade İbrahim Naşid Bey‘in elinde bulunmuştur. Gerek sanat, gerekse ilim değeri taşıyan, nadir, koleksiyonluk bir eserdir.

Aharlı kağıt üzerine is mürekkebi ile, sülüs ve nesih hattıyla kaleme alınmış eser yedi kıt‘adan müteşekkildir. Her kıtada bir satır sülüs, beş satır nesih hatla Arapça, mealen; “Rahman ve Rahim olan Allah‘ın adıyla, başarıyı veren Allah‘tır” ve duanın faziletini öven, sadakatin ve imanın önemini belirten hadis-i şerifler yazılıdır. Tüm kıtalar altın cetvelli olup, koltukları klasik üslupta tezyin edilmiştir. Pervazları kesme battal ebrusu ile süslenmiştir. Koltukların üzerine üstübeç mürekkebi ve talik hatla Farsça şiirler yazılmıştır. Ebru kaplı cildindedir. Ünlü hattatın sanat değeri yüksek eserlerindendir.

'a. Aharlı kağıt üzerine is mürekkebi ve nesih hatla kaleme alınmış eser, Kur"an-ı Kerim"in 23. cüzüdür. Sathiyandan mamul, salbekli, şemseli orijinal deri cildindedir. 18. yy 30x20 cm.

Aharlı kağıt üzerine is mürekkebi ve talik hatla kaleme alınmış, on bir sayfadan müteşekkil eserde, talik yazıda harflerin birbirleri ile birleşimleri gösterilmiştir. Cetvelleri altınla çekilmiş olup, orijinal deri cildindedir.

Aharlı kağıt üzerine is mürekkebi ve nesih hatla kaleme alınmış eserin unvan sayfaları yarım şemseler içinde, iki renk altınla klasik üslupta tezyin edilmiştir. Tüm sayfaları altın cetvellidir. Sertaplı, miklepli, zilbahar tarzında orijinal deri cildindeki eser, olağanüstü tezyinatı ve kondisyonu itibariyle dikkat çekici, koleksiyonluk bir mushaftır.

Her iki tarafı da altın yaldızlı “Sultan Abdülmecid (1839-1861)” tuğrası baskılı eserin bordürleri stilize asma yaprakları ile süslü bir su ile çevrilidir.

Aharlı kağıt üzerine is mürekkebi ve nesih hatla kaleme alınmış eserin unvan sayfaları nadir görülür biçimde armudi şekilde tertip edilmiştir. Hattatın hocasının İsmail Şevki Efendi olduğu ketebedeki kayıttan anlaşılmaktadır. Ketebesi surh mürekkebi ile yazılmış olup, tüm sayfaları altın cetvellidir. Orijinal, zilbahar tarzındaki deri cildindeki Kur"an, kondisyonu ve yazı kalitesi itibariyle koleksiyonluk bir eserdir.

Ferman kağıdı üzerine is mürekkebi ile kırk beş satır divani hatla kaleme alınmış eserin tuğrası da is mürekkebi ile çekilmiştir. Eserin metni; “Aksaray Sancağı‘nda Bekir Nahiyesi‘nde Gerveli isimli Karyenin üç sehmi, ahirenin ü rub‘u adı geçen kazaya tabii Akhisar karye ve gayrında Kızılyer isimli mezranın cümle malikaneleri Hz. Sıddık evlatlarından Şeyh Muhiddin bin Şeyh Mahmud bin Şeyh Cemaleddin Akrasayi Kuddise Sırrahul azizin mülkü olduğu ve vakfettiği” hakkında olup, bu mülk merhum Sultan Beyazıd Han tarafından evvelden berat-ı hümayunla kendilerine verilmiş ve iV. Murad tarafından da bu vakfiyet tanınıp berat-ı hümayunla kabul edilmiştir. Vakfiyet şartları vakfiyetin kimden kime geçeceğinin şartları bu beratla belirlenmiştir. 17. Osmanlı Padişahı ve 96. İslam Halifesi olan Sultan iV. Murad‘ın çok nadir görülen fermanı, hat kalitesi, ebadı ve kondisyonu itibariyle koleksiyonluk bir eserdir.

'7 Cemaziyelahir, nohudi kağıt üzerine altın kullanılarak, beş satır divani hatla kaleme alınmış eserin metni; "Avusturya Kızılay Kadınlar Komitesi İkinci Başkanı Prenses Olga Lihtiştayn, Osmanlı Kızılay Cemiyeti namına yardım toplanması hususundaki emeklerinden dolayı, padişahın takdirini kazanarak, i. Rütbe Şevkat Nişanı"na layık görülmüş olup, nişanın kendilerine verilmesi" hakkındadır.

Ferman kağıdı üzerine is mürekkebi ve sekiz satır divani hatla kaleme alınmış eserin tuğrası da is mürekkebi ile çekilmiştir. Eserin metni, “Trabzon Valisi Süleyman Nazif Bey‘in işlerinde gösterdiği başarı ve yararlılıktan ötürü Musul vilayeti valiliğine atanması” hakkındadır. Kondisyonu itibariyle dikkat çekicidir.

Ferman kağıdı üzerine is mürekkebi ve surhla, on beş satır divani hatla kaleme alınmış eserin metni; “İstanbul Ermeni patriğinin haklarına ve papazlara verilen hakların yeniden tanzimi” hakkındadır. Satır araları altın noktalarla tezyin edilmiş eser ii. Mahmud tuğralı olup, tuğranın çevresi halkari tarzında son derece zengin taç tezhibi ile süslüdür. Döneminin orijinal tezhibini taşımaktadır.

Ferman kağıdı üzerine is mürekkebi ile, on yedi satır divani hatla kaleme alınmış eserin tuğrası taç tezhibi ile tezyin edilmiştir. Eserin metni; “Rumeli Beylerbeyisi payelilerinden Kütahya sancağı mutasarrıfına ikinci rütbe mecidi nişanı verilmesi ve bin üç yüz on dört senesi martı itibariyle askerlik mükellefiyeti olanlar hakkındaki yeni uygulama” hakkındadır. Eserin tezyinatı dönemine uygun olarak sonradan yapılmıştır.