Hilye-i Şerife.
Ketebeli, Hicri 1238 (M. 1822) tarihli,
zerendud tekniği ile tatbik edilmiş
klasik hilye formundaki eserin
başmakamında talik besmele, göbek
kısmında talik hatla Hz. Muhammed’in
dış g...örünüşünü Hz. Ali’den naklen
anlatan metin, ayet kısmında “Sen
şüphesiz yüksek bir ahlak üzerinesin”
ayeti yer almaktadır. Etek kısmında
dört halifeyi ve âl-i Resul’ü metheden
Farsça bir dörtlük yazılıdır. Başmakamı
çevreleyen klasik taç tezhibi halkari
tekniğinde olup, gayet sanatlıdır.
Hilyenin ana bölümlerini birbirinden
ayıran altın zencirekler dikkat
çekicidir.
Muhakkak, sülüs, nesih yazılı klasik
hilye yazımına karşılık tamamen
talik hatla kaleme alınmış olması
bakımından son derece dikkate
değerdir. Türk Hat Sanatı tarihinde,
celi talik yazının Osmanlı şivesini
kazanmasında büyük yeri olan
meşhur Yesarizade Mustafa İzzet
Efendi’nin bir şaheseridir.
70 x 35 cm.
* Ali Kazgan Koleksiyonu. * Satışa sunulan hilyenin, tezyinatı Hezargıradlızâde Seyyid Ahmed Atâullah
Efendi tarafından yapılmış, 1237 (1821) tarihli bir eşi, Topkapı Sarayı Müzesi’nde,
Mukaddes Emanetler bölümünde (env. No. 21/219) yer almaktadır.
(Bknz. Hilmi Aydın, Hırka-i Saadet Dairesi ve Mukaddes Emanetler, Kaynak
Kitaplığı, İstanbul, 2004, 236-237.)
Yesarizade Mustafa İzzet Efendi’nin zerendud tekniği ve talik hatla yazmış olduğu
bir diğer hilye-i şerifesi ise Türk İslam Eserleri Müzesi’nde bulunmaktadır.
Bu estetiği devam ettiren talik hatla yazılmış hilyelerin sonraki devre ait örnekleri
arasında Ekrem Hakkı Ayverdi Koleksiyonu’nda bulunan Hulusi Efendi’nin
(Yazgan) hilyesi zikredilebilir.
Yesarizade Mustafa İzzet Efendi hattı babası Yesari Mehmed Esad Efendi’den
meşk etti ve başka hocalardan da icazetname (diploma) aldı. Bu mesleklerle
uğraşmamışsa da müderris ve molla oldu. 1839 da bilfiil kazasker oldu. 1840
yılında Rumeli kazaskeri, 1842 yılında Takvimhane nazırı tayin edildi. Talik
hattındaki mahareti sebebiyle kendisine kimilerince “İmad-ı Rûm” (Türklerin
İmad’ı) ünvanı verilmiştir. İbnülemin Mahmud Kemal İnal Son Hattatlar isimli
eserinde bu ünvanın Yesarizade’den ziyade, babasına yakıştığı hususunda daha
baskın bir kanaat olduğunu yazmıştır. Yesarizade Mustafa İzzet Efendi 1849 yılında
vefat etti. Babası ile birlikte Türk hat sanatında celi talik yazının Osmanlı
şivesini kazanmasında önemli rol oynayan Yesarizade tarihe sadece büyük bir
hattat olarak değil, aynı zamanda musikişinas ve nüktedan bir saray adamı olarak
geçmiştir. Yesarizade şakacı ve mübalağalı üslubu ile o derece tanınmıştır ki
“Bir yalan söylemeye olmuş idik âmâde / Bize hâcet komadı, geldi Yesarizade”
beyti şöhret kazanmış ve uzun zaman edebiyat meraklıları arasında okunmuştur.
Sultan II. Mahmud devrinde saray çevresinin kibar mensuplarının keder dağıtmak
için zaman zaman Yesarizade’nin Bebek’teki yalısına gittikleri ve onunla
sohbet etmekten zevk aldıkları bilinir. Vefatından sonra bu yalıyı, kendisi de
meşhur bir hattat olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi satın almıştır. Yesarizade
Mustafa izzet Efendi hem sanatkar, hem entelektüel olarak Türk hat sanatı tarihinin
en mümtaz şahsiyetleri arasındaki yerini korumaktadır.Devamını Oku