Donanma Mecmuası: Resimli Haftalık Mecmua - Donanma Hayattır. İstikbalimiz Denizlerdedir. Sahibi: Donanma-i Osmani Muavenet-i Milliye Cemiyeti Merkez-i Umumisi, İstanbul, Matbaa-i Hayriye ve Şürekası, ... Matbaa-i Ahmed İhsan, 1914 – 1919. 4 cilt, 142 sayı, ilk sayının ilk yaprağı hasarlıdır, 24x36 cm, sırtı meşin bez ciltlerde. Dergi ilk önce Donanma adı ile küçük boyda 48 sayı olarak yayınlanmıştır. Ayda bir ahlaki, edebi, tarihi gemi mecmuası olarak çıkmıştır. 1914’ten itibaren ise haftalık olarak büyük boyda neşredilmiştir. 1914 – 1919 yılları arasında toplam 143 sayı çıkmıştır. İlk adı Donanma iken, ikinci dönemde adı Donanma Mecmuası olarak değiştirilmiştir. Birinci Dünya Savaşı yıllarında büyük bir propaganda aracı vazifesini görmüştür. Dergi, “Denizlerde Türk gücünü temsil edecek bir donanmaya sahip olmanın şartlarını sağlamaya çalışan Donanma Cemiyeti” tarafından yayınlanmıştır. İçinde bol miktarda gemi ve denizlerle ilgili resim vardır. Edebî ve fikrî yönünden ziyade donanmanın güçlendirilmesi hedefi ön plandadır. Edebiyatla ilgili arada bir görülen yazılar Mehmed Rauf, Şahabeddin Süleyman, Cenab Şahabeddin, Ahmed Rasim gibi tanınmış imzalara aittir. Dergide önemli günlük olaylara da yer verilmiştir. Müzayedeye sunduğumuz, bu ikinci dönemde çıkan sayılardan oluşan 4 ciltlik bir külliyattır. Ciltlerde mevcut sayılar: 1 (29 Haziran 1914) – 142 (1 Mart 1919). Devamını Oku

Giridî Mustafa Naima, Naima Tarihi = Ravzatü’l-hüseyin fî Hûlâsat-ı Ahbâri’l-hafikayn, İstanbul, Matbaa-i Âmire, 1281 – 1283 [1864 – 1866]. 3 kitap 6 cilt: c.1: 16+462 s; c.2:14+451 s; c.3 – 10+460 s; ... c.4: 10+465 s; c.5 – 6+452 s (409-440 kenarları kesilmiş, boyları ciltten daha küçük); c.6 – 8+441 s; 15,5x22,5 cm, sırtları meşin, kapakları yeşil bez ciltlerinde; ön kapaklar armalı, arka kapaklar ay yıldızlıdır. İlk resmi Osmanlı tarihçisi Mustafa Naima Efendi’nin (1655 – 1716) hazırladığı ve 1574 – 1651 yıllarını kapsayan eser, ilk olarak 1734 yılında İbrahim Müteferrika tarafından basılmıştır. Daha sonra 6 ciltlik bu basım yapılmıştır. Naima, tarih yazımına yepyeni bir stil getirmiştir, renkli ve çekici bir üslubu vardır. Olayları, bunları doğuran sosyal çevre ile görüp anlatır. Halkın ve memleketin bu devirdeki hayatı Naima’nın eserinde canlanmıştır. Padişah ve vezirlerin eksik yönlerini, hatalarını güçlü bir ifade tarzıyla yazıp eleştirmiştir. Naima, tarih olaylarının ve bunları meydana getiren şahısların iç dünyalarına da sızarak yepyeni bir tarih edebiyatı ve sanatı ortaya koymuştur, denilmektedir. Devamını Oku

Fındıklılı Silahdar Mehmed Ağa, Silahdar Tarihi, İstanbul, Devlet Matbaası, 1928. 2 cilt: c.1 - 21, 763 s., c.2 - 8, 805, 1 s., 18x24,5 cm, sırtları meşin kapakları bez Osmanlı ciltlerinde. Silahdar M ... ehmed Ağa (? – 1727) eserinde kendisini “Mehmed Hocazade eş-şehir bi-Fındıklı” şeklinde tanıtır. Beyanına göre 12 Rebiülevvel 1069’da (8 Aralık 1658) İstanbul’un Fındıklı semtinde doğdu. Küçük yaşlarda saray hizmetine girdi ve burada IV. Mehmed’in baş musahibi Şahin Ağa’nın himayesinde yetişti. Silahdar Mehmed Ağa, uzun süre ifa ettiği saray görevlerinden ziyade yazmış olduğu Osmanlı tarihiyle tanınır. Eseri, Katib Çelebi’nin Fezleke’sinin kaldığı yerden başlar ve bu nedenle Zeyl-i Fezleke diye isimlendirilir. Ancak literatürde daha ziyade Silahdar Tarihi adıyla şöhret kazanmıştır. Klasik vekāyi‘name tarzında olayları yıl yıl tasvir eden ve her yılın sonunda o yıl içinde ölen ricalin biyografilerini veren eserin ilk cildi 1065-1094 (1654-1683), ikinci cildi 1095-1106 (1684- 1695) yılları vakalarını kapsar. Devamını Oku

Mehmed Ziya [İhtifalci], İstanbul ve Boğaziçi: Bizans ve Osmanlı Medeniyetlerinin Âsâr-ı Bâkiyesi, İstanbul, Darü’t-Tıbaatü’l-âmire, Devlet Matbaası, Maarif-i Umûmiye Nezareti, 1336 [1920] – 1928. 2 c ... ilt: c.1 - 22+528 s; c.2 – 257 s; resimli, 21x27,5 cm, bez ciltlerinde. Zor şartlarda halkın moralini düzeltmek ve kendine güvenini arttırmak için Türk tarihinin önemli olaylarının ya da önemli kişilerin ölüm tarihlerinin yıldönümlerinde ihtifaller düzenlemesi ve bu toplantılarda konuşması nedeniyle İhtifalci lakabıyla anılan Mehmed Ziya Bey (1866 – 1930) tarafından kaleme alınan bu eser, konunun uzmanları tarafından Evliya Çelebi seyahatnamesinden sonra, İstanbul ile ilgili Türkçe kaynak eserlerin en önemlisi olarak kabul edilmektedir. Mehmed Ziya Bey’in bu eserinin ilk cildi 1920’de Maarif-i Umumiye Nezareti, Telif ve Tercüme Dairesi yayını olarak basılmış olan, ikinci cildi ise Cumhuriyet döneminde 1928’de yayımlanmıştır. Eser, 8500 yıllık İstanbul şehrinin milattan sonraki tarihine ışık tutmaktadır. Bizans döneminden başlayarak 1920’lere kadar İstanbul’da yaşanan olayları, kentte dilden dile dolaşan efsaneleri ve kentin kültürüne, mimarisine, mahallelerine, meşhur simalarına dair ayrıntıları geniş ve kapsayıcı bir perspektiften nakleden Mehmed Ziya Bey’in eserinde, İstanbul’un topografyasına dair pek çok bilgi de bulunmaktadır. Eski resimler, gravürler ve fotoğraflarla zenginleştirilen eserde yer alan her fotoğraf tarihî birer belge özelliği taşımaktadır. Mehmed Ziya Bey’in edebî bir üslûp ve bilimsel bir anlatımla kaleme aldığı, İstanbul’un tarihi hakkında en hacimli bilgileri veren yerli kaynak niteliğindeki bu çalışma, İstanbul’daki Bizans ve Osmanlı şaheserlerine dair zengin bilgi ve görsel malzeme içermektedir. Devamını Oku

Matbaa-i Amire 1299 [1882] baskısı. 18,5x12 cm, miklepli yeşil bez cildinde. Eserin son sayfasında “Matbaa-i Amire 1299” damgası vardır.

Leopold Ranke, The History of Servia, and the Servian Revolution, with a sketch of the insurrection in Bosnia, translated by Mrs. Alexander Kerr, to which is added, the Slave Provinces of Turkey. Chie ... fly from the French of Cyprien Robert, London, Henry G. Bohn, 1853. xvi+520 s, 12,5x18,5 cm, bez cildinde. Kitabın yazarı Alman tarihçi Leopold Ranke (1795 – 1886) kaynaklara ve belgelere dayalı tarihçiliğin kurucularında biri olarak kabul edilmektedir. İlk elden kaynaklara ve gözlemlere dayanarak yaptığı bu çalışma ilk olarak 1829 yılında Almanca olarak yayınlamıştır. Kitapta 1804 Sırp ayaklanması ilk elden görgü tanıklıklarına dayanmaktadır ve Balkan uluslarının tarihlerine yönelik ilk modern çalışmalardan biri olarak kabul edilmektedir. İlk bölümlerinde 9. yüzyıldan itibaren Sırp tarihine yönelik bilgilerin sunulduğu kitapta 16. yüzyılda başlayan Osmanlı hakimiyeti ile dönemine de geniş yer verilmiştir. Kitabın son bölümleri Bosna’ya (311 – 371) ve Osmanlı hakimiyetindeki Slav bölgelerine (375 – 500) ayrılmıştır. Devamını Oku

Ali Haydar Midhat, Midhat-Pacha. Sa vie - Son OEuvre, Stock, Paris, 1908. xxiii, 263 s, 1 gravür (Midhat Paşa’nın portresi), 22 x 13.5 cm, deri cildinde. Oğlu Ali Haydar Mithad’ın (1872- 1947) kalemin ... den Midhat Paşa. 1876 yılında sadrazamlığa atanan Mithat Paşa (1822-1884) yeni anayasa taslağını II. Abdülhamid’e sundu. Ancak II. Abdülhamid “Kanun-ı Cedid” adlı bu taslağı geri çevirdi. Paşa’nın Saray’a karşı tutumundan da rahatsız olduğundan sadrazamlıktan alarak ülkeyi terk etmesini emretti. Yıldız Mahkemesi olarak bilinen yargılamada, Abdülaziz’in ölümüne neden olmaktan suçlu bulundu ve ölüme mahkum edildi. İngiltere’nin müdahalesiyle cezası ömür boyu hapse çevrilip Taif’e gönderildiyse de II. Abdülhamid’in emriyle 8 Mayıs 1884 gecesi öldürüldü. Oğlunun kaleminden Midhat Paşa’yı anlatan eser Abdülaziz ve II. Abdülhamid dönemlerindeki politik durumu yansıtması ve karanlıkta kalmış birtakım olayları aydınlatması bakımından önemlidir. Devamını Oku

Constantin François de Chasseboeuf, comte de Volney, The Ruins; or a survey of the revolution of empires to which is added, the law of nature, London, T. Altmann, 1852. vi+260+iv+46 s, katlanır astrol ... oji haritası (A view of the Astrological Heaven of the Ancients to explain the mysteries of the Persian Jewish & Christian Religions, 26x12,5 cm) 8,5x13 cm, bez cildinde. Harabeler, Fransız filofzof siyaset adamı ve şarkiyatçısı Volney’in (1757 – 1820) ilk basımı 1791 yılında yapılan en bilinen eserdir. Eser, rasyonel tarih ve siyaset düşüncesinin en parlak örneklerinden biridir. Sivil toplumun kökenlerini ve dağılmasının nedenlerini sorgulayan Volney’e göre devrimler, doğal hukuktan, eşitlik ve özgürlük ilkelerinden uzaklaşmanın bir sonucudur. Çalışmalarında dinleri de sorgulayan bir tavır içinde olan Volney’in bu eserine antik Pers, Yahudi ve Hıristiyan dinlerinin gizemlerini açıklamaya yönelik bir ‘Astrolojik Cennet’ tablosu da eklenmiştir. Devamını Oku

“Sultan Abdülmecid Saltanat Kayığında”. 1845 yılında Londra’da, Thomas Allom ve Emma Reeve tarafından hazırlanmış nadir bir albüm olan “Character and Costume in Italy and Turkey” albümde yer almıştır ... . Büyük boyda ve sepya renk üzerine taşbaskı tekniğinde basılmıştır. Tamamı 19 (veya 20) adet planştan oluşan albümün yarısı Türklerle ilgili konulardır. Allom tarafından çizilmiş ve yine Allom tarafından taşbaskı tekniğinde basılmış albüm bu açıdan da değerlidir. Sanatçının çizdiği desenin baskısını da kendisinin gerçekleştirildiği gravür/taşbaskılar daha nadirdir ve daha değerlidir. Tanzimat fermanı sonrasında gerçekleşmiş olan kıyafet değişikliğini vurgulaması açısından da belgeseldir. 33 x 25,5 cm. Devamını Oku

“Balkanlar’da Geleneksel Osmanlı Evleri”. John Frederick Lewis (1805-1876). 1837/8 yılında Londra’da taşbaskı olarak basılan “Lewis’s Illustrations of Constantinople...in the years 1835-36” adlı albü ... mündendir. Basıldığı tarihte Lewis henüz Levant gezisine çıkmadığı için, albümde yer alan çalışmalar, ressam Coke Smyth’in yapmış olduğu desenlerden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Sepya renk üzerine taşbaskı tekniğiyle basılan gravürün altında el yazısıyla açıklamalar yer almaktadır. 19. yüzyılın önemli İngiliz Oryantalist ressamlarındandır. Ünlü olmasına ve günümüzde eserleri yüksek fiyatlarla satılmasına karşılık yaşamı hakkında geniş bir bilgi yoktur. Çıktığı Levant gezisi sırasında 1840‘ta İstanbul’a gelmiş, 1841 yılı boyunca Anadolu’da dolaşmış, ardından Kahire’ye giderek burada 10 yıl kalmıştır. Kendini Doğu’nun ihtişamına kaptırarak aynen onlar gibi giyinip, ayağında şalvarla, başında sarıkla dolaşarak tam bir “Osmanlı Beyi” gibi yaşamıştır. Daha çok suluboya ressamı olarak ünlenen Lewis Londra’ya döndüğünde yaptığı resimlerle büyük başarı kazanmıştır. Kahire’de kaldığı sürece çok sayıda eskiz çizdiği, ülkesine döndükten sonra, 25 yıl boyunca bu eskizlerden yola çıkarak yaptığı resimlerden anlaşılır. Günümüzde de halen en büyük oryantalist ressamlar arasında ayrıcalıklı yeri vardır: çağdaşlarından farklı olarak Doğu’yu anlatmak için onların içinde, onlarla birlikte yaşamayı seçmiştir. Yağlıboya tekniğinde yapmış olduğu iç mekan resimleriyle de tanınır. 39 x 27 cm. Devamını Oku

“Silivri yolundan İstanbul”. John Frederick Lewis (1805-1876). 1837/8 yılında Londra’da taşbaskı olarak basılan “Lewis’s Illustrations of Constantinople...in the years 1835-36” adlı albümündendir. Ba ... sıldığı tarihte henüz Levant gezisine çıkmadığı için, albümde yer alan çalışmalar, ressam Coke Smyth’in yapmış olduğu desenlerden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Sepya renk üzerine taşbaskı tekniğiyle basılan gravürün altında el yazısıyla açıklamalar yer almaktadır. 18 x 28 cm. Devamını Oku

“Cihangir’den Sarayburnu”. William Henry Bartlett (1809-1854) tarafından çizilmiş Miss Pardoe’nin seyahatnamesinde yer almış çelik baskı tekniğinde basılmış gravür sonradan elle renklendirilmiştir. Ç ... erçeveli. Topografik peyzaj ressamı ve ünlü bir gravür sanatçısı olan Bartlett Avrupa, Asya ve Amerika yanı sıra İstanbul, Anadolu, Filistin ve Lübnan’ı gezip görmüştür. İstanbul’a ilk kez 1835’te gelmiştir. İstanbul ve Anadolu’ya ait yapmış olduğu görünümler, Miss Julia Pardoe’nin izlenimlerini kaleme aldığı ve 1838-39’da Londra’da çelik baskı tekniğinde basılan “The Beauties of the Bosphorus. Illustrated in a Series of Views of Constantinople and its Environs” adını taşıyan seyahatnamesini süsler. İstanbul hakkında yayınlanmış gravürlü kitapların en ünlülerinden biridir. Miss Pardoe tarafından ayrıntılı bir biçimde anlatılan İstanbul kenti, anıtları, Boğaz köyleri, camileri, çeşmeleri, sarayları, hamamları kısaca kentteki mimari ve yerleşim dokusu ile kentte yaşayanların gündelik yaşamlarına ilişkin bilgiler, Bartlett’in ayrıntılı ve aslına uygun olarak resmettiği görünümlerle adeta bir film şeridi gibi akar. 16 x 21 cm. Devamını Oku