Besim Ömer Akalın, Fenn-i Vilâde – 4 cilt – 3 kitap, İstanbul, Ahmed İhsan ve Şürekâsı Matbaacılık Osmanlı Şirketi, Darülfünûn Tıb Fakültesi Neşriyatı, 1338 - 1339 / 1933 [1922 - 1933]. 3 kitap: 1 – 3 ... 13 s; 2 – 408 s; 3 – 271 s, resimli, 17,5x23,5 cm yeşil bez cildinde; çalışmanın 1,2 ve 4. ciltleri bir aradadır. Birinci cilt Hamil, ikinci cilt Vilâdet, Halâs, Avâkıb-ı Vilâdet, Nevzad, dördüncü cilt ise Ameliyat-ı Vilâdiye başlıklarını taşımaktadır. Türkiye’de çağdaş doğum biliminin kurucu ve konu ile ilgili ilk tıbbi yayını yapan Besim Ömer Akalın (1862 – 1940) ülkemizde ebelik, hastabakıcılık ve hemşirelik gibi mesleklerin kurumsallaşmasın öncü bir rol oynamıştır. Müzayedeye sunduğumuz, bu değerli bilim insanın doğul bilim alanında hazırladığı temel çalışmalardan biridir. Devamını Oku

Aristidi Paşa, Mufassal Hıfz-ı Sıhhat- Takım: 1. cilt - Zemin, Su, Hava Fasılları; 2. cilt - İt’am, Agdiye, Meşrubat-ı Sun’iye Fasılları, İstanbul, Arşak Garoyan Matbaası (Fasikül 1-2), Hikmet Matbaa- ... i İslamiyesi (3. Fasikül), 1327 – 1332 [1911 - 1916]. 2 cilt birlikte. c.1 - 312+4+4 s; c.2 – 258+6 s, şekilli, 17,5x23,5 cm, bez cildinde.İstanbul Bakteriyoloji Hastanesi’nin kurucuları arasında yer alan Rum asıllı Türk hekimi Ariştidi Paşa’nın (1862 – 1939) dört bölümden oluşan Hıfzısıhha kitabıdır. Devamını Oku

Karl Bachem, Pratisyen Hekimlere İlaçla Tedavi, mütercimi: Tevfik Salim [Sağlam], İstanbul, Şirket-i Mürettibiye Matbaası, 1925. 8+551+1 s, 15,5x22,5 cm, orijinal bez cildinde.

Dr. Rakel, [A. Racie], Usûl-i Teşhis-i Marazî, mütercimi: Feyzullah İzmidî, İstanbul, Mahmud Bey Matbaası, 1304 [1887]. 3+23+1088 s, 99 şekli havidir, 15x21,5 cm, sırtı yenilenmiş deri, kapakları eski ... bez cildindedir. Devamını Oku

Âkil Muhtar [Özden]; Süreyya Ali; Necmeddin Rifat; Tevfik Salim [Sağlam], Emrâz-ı Dahiliye 1. Kitap: Cihaz-ı Teneffüsî Hastalıkları, İstanbul, Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne Matbaası, 1336 [1920]. 316+10 s ... , resimli, 16x23,5 cm, bez cildinde. Yalnızca bu cilt yayınlanmıştır. Türk Tıp tarihinin önemli isimlerinin bir araya gelerek hazırladığı iç hastalıkları konulu bir kitabıdır. Devamını Oku

a. İkinci Milli Türk Tıp Kongresi: Verem – 3 rapor birlikte; Asım İsmail Arar, Verem Mücadelesinin Ana Hatları, İstanbul – Ankara, Kader Matbaası, 1927. 43s.; Musa Kazım, Veremin Seririyat Nokta-i Naz ... arından Tedkiki, İstanbul – Ankara, Kader Matbaası, 1927. 48 s.; Âkil Muhtar Özden, Verem Tedavisi, İstanbul – Ankara, Kader Matbaası, 1927. 68 s. Özege no: 22654. 15x22,5 cm, siyah bez cilt içinde; 3 rapor birlikte ciltlenmiştir. b. İkinci Milli Türk Tıp Kongresi: Verem & Trahom – 5 rapor birlikte: Musa Kazım, Veremin Seririyat Nokta-i Nazarından Tedkiki, İstanbul – Ankara, Kader Matbaası, 1927. 48 s.; Âkil Muhtar Özden, Verem Tedavisi, İstanbul – Ankara, Kader Matbaası, 1927. 68 s.; Asım İsmail Arar, Verem Mücadelesinin Ana Hatları, İstanbul – Ankara, Kader Matbaası, 1927. 43 s.; Vefik Hüsnü Bulat, Türkiye Trahom Coğrafyası, İstanbul – Ankara, Kader Matbaası, 1927. 59+1 s, (haritası eksiktir); Niyazi İsmet Gözcü, Trahomun Tedavisi ve Trahomla Mücadele, İstanbul – Ankara, Kader Matbaası, 1927. 40 s.; 15x22,5 cm, siyah bez cilt içinde; 5 rapor birlikte ciltlenmiştir. 11 – 13 Ekim 1927 tarihleri Arasında Ankara’da düzenlene bu kongrenin ana konusunu verem ve trahom oluşturmaktadır. Kongrede otuza yakın bildiri sunulmuştur. Müzayedeye sunduğu muz 2 ciltte ise verem ve trahom ile ilgili olarak sunulan bildiriler yer almaktadır. Devamını Oku

a. Birinci Millî Türk Tıb Kongresi 1-3 Eylül 1925 Müzakerâtı [Türkiye Reis-i Cumhuru Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin taht-ı himaye-i fehimanelerinde yapılan], İstanbul, Kader Matbaası, 1926. 14+680 s ... , metin dışında, Kongre azalarını gösteren iki adet levha ve bir adet Sıhhat ve Muavenet-i İctimaiye Nezareti tarafından hazırlanmış katlanır harita mevcuttur. 16,5x23,5 cm, siyah bez cildindedir. b. Birinci Millî Türk Tıb Kongresi Zabitnâmeleri: Birinci İctima 1 Eylül 1925 Salı, Ankara, Türkiye Büyük Millet Meclisi Matbaası, 1925. 108 s; / İkinci İctima 2 Eylül 1925 Çarşamba, 374 s, 21,5x28 cm, siyah bez cildinde; 2 ictima tek ciltte bir araya getirilmiştir. Yeni kurulan Türk Devleti; sağlık alanındaki problemlerle baş edebilmek, ülkenin geçirdiği zor ve çetin günlerde var olan sağlık problemlerini çözmek, halkın ve askerin sağlığını korumak ve bununla ilgili politikalar geliştirmek amacıyla 1925 yılından başlayarak iki yılda bir düzenli olarak tıp kongreleri düzenlemiştir. Türkiye Tıp Encümeni, Cumhuriyetin kurulmasından sonra ilk Türk Tıp Kongresi’ni 1-3 Eylül 1925 tarihinde Ankara’da toplamıştır. Cumhuriyet tarihimizin ilk Tıp Toplantısı olan bu Kongreye yurdun dört bir yanından 592 Hekim katılmıştır. 1 Eylül 1925 günü Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın huzurunda ve Millet Meclisi binasında Başvekil İsmet Paşa’nın “Birinci Milli Türk Tıp Kongresinin küşad olunduğunu beyan ederim” sözleriyle açtığı bu Kongrenin Reisliğini Müderris Ziya Nuri Paşa yapmıştır. Doktorlardan başka hiçbir meslek grubunun katılmadığı bu Kongreye Ankara’dan Dr. Namiye Hanım ve İstanbul’dan Dr. Hayrünnisa Hanım olmak üzere iki kadın hekim de katılmışlardı. Kongre nedeniyle Halk Fırkası binasında Röntgen filmleri ile tıbbi alet ve ilaçları içeren bir Tıp Sergisi de açılmıştı. Müzayedeye sunduğumuz bu 2 cilt, bilim tarihimiz açısında büyük bir öneme sahip bu kongrenin tutanaklarını ve kongrede sunulan bildiriler içermektedir. Kırka yakın bildiri ve raporun sunulduğu kongrede ağırlıklı olarak çocuk ölümleri, sıtma ve cerrahi verem üzerine sunulan bildiriler dikkat çekmektedir. Kongreye bildiri sunanlar arasında Tevfik Salim, Sait Cemil, Nazım Şakir, Akil Muhtar, Fahrettin Kerim gibi tıp tarihimiz açısından önemli hekimler de vardır. Devamını Oku

Şair: Haftalık edebî mecmua - 15 sayı [Takım] / 12 Kanun I [Aralık] 1918 - 20 Mart 1919. Sahib-i imtiyaz ve Müdür-i mesul: Yusuf Ziya. İstanbul, Ahmediye Matbaası, Hilal Matbaası, 1918 - 1919. 228 s; ... 21x28,5 cm, sırtı deri, kapakları bez yeni yapılmış şık cildinde. Selanik’te yayınlanan ve öncülüğünü Ömer Seyfettin’in yaptığı Genç Kalemler dergisi Milli Edebiyat akımının oluşumunda önemli bir rol oynamıştır. Şair Yusuf Ziya [Ortaç] ve öğrencisi Sedat Salim [Pak] tarafından yayınlanan Şair adlı bu dergi de bu akımın etkisiyle yayın hayatına başlayan bir dergidir. Derginin yazı kadrosunu oluşturanların büyük bir bölümü daha sonra Türk edebiyatında Beş Hececiler olarak anılan şairlerdir. Dergi, Millî edebiyat düşüncesini, genelde kabul etmiş bir dergidir. Dergideki şiir, hikâye, deneme ve daha başka edebiyat türlerindeki yazılar Genç Kalemler dergisinin getirdiği yeni dil anlayışına uygun metinlerdir. Şiirlerde yaygın olarak hece ölçüsü tercih edilmiştir. Şair dergisindeki deneme ve inceleme yazılarında eski Türklerin hayatlarına dair inceleme ve araştırma yazıları çıkmıştır. Halk edebiyatı nazım şekillerinden türküye geniş yer ayrılmıştır. Dergideki yazarlar, “ibdâî”, yeni ve orijinal bir edebiyat ortaya koymaya çalışmışlardır. Şair dergisinde ortaya konulan bu yeni ve orijinal edebiyat, Millî edebiyat dönemini canlandırmış ve zenginleştirmiştir. Dergiye katkı sunan yazarlarımızdan bazıları şunlardır: Köprülüzade Mehmed Fuad, Yusuf Ziya, O. Seyfi, Faruk Nafiz, Tahsin Nahid, Ahmed Hidayet, Ömer Seyfettin, Halid Fahri, Ahmed Nazım, İbrahim Alaeddin, Selami İzzet, Yahya Kemal, Güzide Osman, Reşad Nuri, Süleyman Nazif, Falif Rıfkı, Şükufe Nihal, Celal Sahir, Selahaddin Enis, Cimdik. Devamını Oku

Donanma Mecmuası: Resimli Haftalık Mecmua - Donanma Hayattır. İstikbalimiz Denizlerdedir. Sahibi: Donanma-i Osmani Muavenet-i Milliye Cemiyeti Merkez-i Umumisi, İstanbul, Matbaa-i Hayriye ve Şürekası, ... Matbaa-i Ahmed İhsan, 1914 – 1919. 4 cilt, 142 sayı, ilk sayının ilk yaprağı hasarlıdır, 24x36 cm, sırtı meşin bez ciltlerde. Dergi ilk önce Donanma adı ile küçük boyda 48 sayı olarak yayınlanmıştır. Ayda bir ahlaki, edebi, tarihi gemi mecmuası olarak çıkmıştır. 1914’ten itibaren ise haftalık olarak büyük boyda neşredilmiştir. 1914 – 1919 yılları arasında toplam 143 sayı çıkmıştır. İlk adı Donanma iken, ikinci dönemde adı Donanma Mecmuası olarak değiştirilmiştir. Birinci Dünya Savaşı yıllarında büyük bir propaganda aracı vazifesini görmüştür. Dergi, “Denizlerde Türk gücünü temsil edecek bir donanmaya sahip olmanın şartlarını sağlamaya çalışan Donanma Cemiyeti” tarafından yayınlanmıştır. İçinde bol miktarda gemi ve denizlerle ilgili resim vardır. Edebî ve fikrî yönünden ziyade donanmanın güçlendirilmesi hedefi ön plandadır. Edebiyatla ilgili arada bir görülen yazılar Mehmed Rauf, Şahabeddin Süleyman, Cenab Şahabeddin, Ahmed Rasim gibi tanınmış imzalara aittir. Dergide önemli günlük olaylara da yer verilmiştir. Müzayedeye sunduğumuz, bu ikinci dönemde çıkan sayılardan oluşan 4 ciltlik bir külliyattır. Ciltlerde mevcut sayılar: 1 (29 Haziran 1914) – 142 (1 Mart 1919). Devamını Oku

Giridî Mustafa Naima, Naima Tarihi = Ravzatü’l-hüseyin fî Hûlâsat-ı Ahbâri’l-hafikayn, İstanbul, Matbaa-i Âmire, 1281 – 1283 [1864 – 1866]. 3 kitap 6 cilt: c.1: 16+462 s; c.2:14+451 s; c.3 – 10+460 s; ... c.4: 10+465 s; c.5 – 6+452 s (409-440 kenarları kesilmiş, boyları ciltten daha küçük); c.6 – 8+441 s; 15,5x22,5 cm, sırtları meşin, kapakları yeşil bez ciltlerinde; ön kapaklar armalı, arka kapaklar ay yıldızlıdır. İlk resmi Osmanlı tarihçisi Mustafa Naima Efendi’nin (1655 – 1716) hazırladığı ve 1574 – 1651 yıllarını kapsayan eser, ilk olarak 1734 yılında İbrahim Müteferrika tarafından basılmıştır. Daha sonra 6 ciltlik bu basım yapılmıştır. Naima, tarih yazımına yepyeni bir stil getirmiştir, renkli ve çekici bir üslubu vardır. Olayları, bunları doğuran sosyal çevre ile görüp anlatır. Halkın ve memleketin bu devirdeki hayatı Naima’nın eserinde canlanmıştır. Padişah ve vezirlerin eksik yönlerini, hatalarını güçlü bir ifade tarzıyla yazıp eleştirmiştir. Naima, tarih olaylarının ve bunları meydana getiren şahısların iç dünyalarına da sızarak yepyeni bir tarih edebiyatı ve sanatı ortaya koymuştur, denilmektedir. Devamını Oku

Fındıklılı Silahdar Mehmed Ağa, Silahdar Tarihi, İstanbul, Devlet Matbaası, 1928. 2 cilt: c.1 - 21, 763 s., c.2 - 8, 805, 1 s., 18x24,5 cm, sırtları meşin kapakları bez Osmanlı ciltlerinde. Silahdar M ... ehmed Ağa (? – 1727) eserinde kendisini “Mehmed Hocazade eş-şehir bi-Fındıklı” şeklinde tanıtır. Beyanına göre 12 Rebiülevvel 1069’da (8 Aralık 1658) İstanbul’un Fındıklı semtinde doğdu. Küçük yaşlarda saray hizmetine girdi ve burada IV. Mehmed’in baş musahibi Şahin Ağa’nın himayesinde yetişti. Silahdar Mehmed Ağa, uzun süre ifa ettiği saray görevlerinden ziyade yazmış olduğu Osmanlı tarihiyle tanınır. Eseri, Katib Çelebi’nin Fezleke’sinin kaldığı yerden başlar ve bu nedenle Zeyl-i Fezleke diye isimlendirilir. Ancak literatürde daha ziyade Silahdar Tarihi adıyla şöhret kazanmıştır. Klasik vekāyi‘name tarzında olayları yıl yıl tasvir eden ve her yılın sonunda o yıl içinde ölen ricalin biyografilerini veren eserin ilk cildi 1065-1094 (1654-1683), ikinci cildi 1095-1106 (1684- 1695) yılları vakalarını kapsar. Devamını Oku

Mehmed Ziya [İhtifalci], İstanbul ve Boğaziçi: Bizans ve Osmanlı Medeniyetlerinin Âsâr-ı Bâkiyesi, İstanbul, Darü’t-Tıbaatü’l-âmire, Devlet Matbaası, Maarif-i Umûmiye Nezareti, 1336 [1920] – 1928. 2 c ... ilt: c.1 - 22+528 s; c.2 – 257 s; resimli, 21x27,5 cm, bez ciltlerinde. Zor şartlarda halkın moralini düzeltmek ve kendine güvenini arttırmak için Türk tarihinin önemli olaylarının ya da önemli kişilerin ölüm tarihlerinin yıldönümlerinde ihtifaller düzenlemesi ve bu toplantılarda konuşması nedeniyle İhtifalci lakabıyla anılan Mehmed Ziya Bey (1866 – 1930) tarafından kaleme alınan bu eser, konunun uzmanları tarafından Evliya Çelebi seyahatnamesinden sonra, İstanbul ile ilgili Türkçe kaynak eserlerin en önemlisi olarak kabul edilmektedir. Mehmed Ziya Bey’in bu eserinin ilk cildi 1920’de Maarif-i Umumiye Nezareti, Telif ve Tercüme Dairesi yayını olarak basılmış olan, ikinci cildi ise Cumhuriyet döneminde 1928’de yayımlanmıştır. Eser, 8500 yıllık İstanbul şehrinin milattan sonraki tarihine ışık tutmaktadır. Bizans döneminden başlayarak 1920’lere kadar İstanbul’da yaşanan olayları, kentte dilden dile dolaşan efsaneleri ve kentin kültürüne, mimarisine, mahallelerine, meşhur simalarına dair ayrıntıları geniş ve kapsayıcı bir perspektiften nakleden Mehmed Ziya Bey’in eserinde, İstanbul’un topografyasına dair pek çok bilgi de bulunmaktadır. Eski resimler, gravürler ve fotoğraflarla zenginleştirilen eserde yer alan her fotoğraf tarihî birer belge özelliği taşımaktadır. Mehmed Ziya Bey’in edebî bir üslûp ve bilimsel bir anlatımla kaleme aldığı, İstanbul’un tarihi hakkında en hacimli bilgileri veren yerli kaynak niteliğindeki bu çalışma, İstanbul’daki Bizans ve Osmanlı şaheserlerine dair zengin bilgi ve görsel malzeme içermektedir. Devamını Oku