Esin Atıl (hazırlayan), Turkish Art, Washington & New York, Smithsonian Institution Press & Harry N. Abrams, Inc, 1980. 375 s, resimli, 26x31 cm, şömizli bez cildinde. Selçuklu ve Osmanlı sanatı üzeri ... ne en yetkin araştırmacılarımızdan Esin Atıl’ın derlediği ve konu ile ilgili akademisyenler tarafından yazılan makalelerden oluşan bir çalışmadır. Kitaptaki makalelerin başlıklar şunlardır: Tarihte Türkler, Mimari, Kitap Sanatı, Seramik, Halı ve Dokumalar. Makaleler Oleg Grabar, Roderic H. Davison, Ülkü Bates, Esin Atıl, Walter B. Denny ve Loise W. Mackie tarsından kaleme alınmıştır. * Abbase Sina Moralı Koleksiyonu. Devamını Oku

a. Omar Khayyam, Rubaiyat of omar Khayyam, Edward Fitzgerald (metin); Edmund Dulac (resim), New York, Garden City Books, 1952. 192 s, 12 resim, 18x24 cm, yayıncısının desenli bez cildinde. b. Omar Kha ... yyam, Rubaiyat of Omar Khayyam, Edward Fitzgerald (metin); Willy Pogany (resim), New York, Thomas Y. Crowell Company, t.y., 96 s, resimli, 8 renkli levha, 19,5x26 cm, yayıncının bez cildinde. Ömer Hayyam’ın (1048 – 1131) asıl adı Giyaseddin Ebu’l Feth Bin İbrahim El Hayyam’dır. Ömer Hayyam, İran ve doğu edebiyatında rubai türünün kurucusudur. Batı ülkelerinde adına birçok dernek kurulmuş, rubaileri bütün batı dillerine çevrilmiştir. Matematik, fizik, astronomi ve tıp alanlarında birçok icadı ve önemli eseri bulunmaktadır. İbn-i Sina’dan sonra Doğu’nun yetiştirdiği en büyük bilgin olarak kabul edilmiştir. Ömer Hayyam’ın edebiyat tarihindeki yerini belirleyen, sonraki yüzyıllarda da İslam dünyasının en büyük şairlerinden biri olarak anılmasına neden olan, yazdığı rubailerdir. O günlerden bugüne dilden dile dolaşarak gelen rubailerinin sayısı tam olarak bilinememekle birlikte, bu rubailer, tüm dünya edebiyatına damga vurmuştur. Bu değerli şairin rubaileri birçok batı diline de çevrilmiştir. Müzayedeye sunduğumuz bu iki nüsha, Ömer Hayyam’ın en yetkin İngilizce çevirmenlerinden Edward Fitzgerald’ın çevirileridir ve her iki nüsha da bu basımlara özel olarak hazırlanmış resimlerle süslenmiştir. * Abbase Sina Moralı Koleksiyonu. Devamını Oku

Sedad Hakkı Eldem, Anılar: Cilt 1: İstanbul anıları = Reminiscences of Istanbul. Cilt 2: Boğaziçi anıları = Reminiscences of the Bosphorus, İstanbul, Alarko Eğitim Tesisleri A.Ş., 1979. 2 cilt: c.1 – ... xxx+343 s.; c.2 – xxx+398 s; 24x34 cm, orijinal bez ciltlerinde. Türkçe ve İngilizce. En önemli cumhuriyet mimarlarımızdan biri olarak kabul edilen Sedad Hakkı Eldem (1908 – 1988), 1928’de Güzel Sanatlar Akademisi mimarlık bölümünü bitirdi. 1932’de İstanbul’da kendi bürosunu açtı, bir yandan da Güzel Sanatlar Akademisi’nde ders vermeye başladı, 1978’de emekli oluncaya değin Akademi öğretim üyeliği görevini sürdürdü. Osmanlı dönemi evleri ve 18.-19. yüzyıl saray ve köşkleri üzerinde yaptığı çalışmalar ve klasik Osmanlı mimarisi üzerine araştırmalara yaparak, mimari tasarımda geleneksel motiflerin yeniden kullanılmasına öncülük etti. Tarihi yapıların korunmasıyla ilgili olarak 1941-1945 arasında Eski Eserleri Muhafaza Encümeni’nde, daha sonradan 1962-1978 arasında Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nda görev aldı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan ve ilk genel kurul toplantısını 1948’de Lozan’da yapan Uluslararası Mimarlar Birliği’nde (UIA) Türkiye’yi temsil etti. 1986’da Uluslararası Ağa Han Mimarlık Ödülü kazandı. Müzayedeye sunduğumuz, bu önemli mimarımızın iki bölümden oluşan anılardır. * Abbase Sina Moralı Koleksiyonu. Devamını Oku

M[ahmoud] Moukhtar Pacha, La Turquie l’Allemagne et l’Europe. Depuis le Traite de Berlin jusqu’a la Guerre Mondiale, Paris, Berger-Levrault, 1924. vxx+312 s, 22,5x14,5 cm., yazarın bir portresi, iç ka ... pakları ebrulu bez cildinde. Mahmud Muhtar Paşa (1866 – 1935) Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri devlet adamıdır. 1886’da Harbiye’ye girdikten sonra Almanya’ya gönderilerek 1888’de Metz Harbiyesi’ni bitirdi. Teğmen olarak Prusya Ordusu’nda görev aldı. İstanbul’a döndüğünde Erkan-ı Harbiye’de Derkan-ı Harbiye’nin Görevleri başlıklı dersi okudu. 1897’de Yunan Harbi’nde Albay rütbesiyle Veletsin, Çatalca ve Dömeke Savaşlarında bulundu. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanından sonra birinci ferik rütbesi ile Hassa Ordusu Birinci Fırka Komutanlığı’na tayin edildi ve 31 Mart ayaklanmasının bastırılmasında başarılar gösterdi. 17 Eylül 1909’da İzmir Valiliği’ne atandı. 1910 yılında Bahriye Nazırlığına getirildi. Balkan Harbi’nde Trakya Şark Ordusu’nun sağ taraf 3. Ordu Komutanlığında bulundu, yaralandığı için istifa etmek zorunda kaldı. 1913’te Berlin Büyükelçiliğine tayin edildi. 1917 yılında tüm görevlerinden istifa ederek İskenderiye’de dinlenmeye çekildi. Tüm yaşamı boyunca bulunduğu görevler sırasında başından geçenleri ve düşüncelerini aktardığı çok sayıda kitap yazdı. Müzayedeye sunduğumuz bu kitabı, 1878 yılında imzalanan Berlin Anlaşması’ndan Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcına dek olan dönem içinde gelişen Türkiye Almanya ve Avrupa ilişkilerini ele almaktadır. * Abbase Sina Moralı Koleksiyonu. Devamını Oku

Duse Mohamed [Ali], In the Land of the Pharaohs: a short history of Egypt from the fall of Ismail to the assassination of Boutros Pasha, London, Stanley Paul & Co., 1911. xii+380 s, 16 levha, 15x22,5 ... cm, yayıncısının üzeri desenli, sırtı hafif yorgun bez cildinde. Afrika milliyetçiliği ile tanınan Sudan kökenli Mısırlı gazeteci, yazar ve aktivist Duse Mohamed Ali (1866 – 1945) bu çalışmasında, İsmail’in tahttan indirilmesi ile Butros Paşa’nın suikaste uğradığı döneme dek geçen süre içinde, 1879 – 1910 tarihleri arasında Mısır’da yaşanan gelişmeleri aktarmaktadır. * Abbase Sina Moralı Koleksiyonu. Devamını Oku

George Orwell, Nineteen Eighty-four: A Novel, London, Secker & Warburg, 1950. 312 s, 12,5x19 cm, bez cildinde. 1984 George Orwell tarafından kaleme alınmış alegorik bir politik romandır. Hikâyesi dist ... opik bir dünyada geçer. Distopya romanlarının ünlülerindendir. Özellikle kitapta tanımlanan Big Brother (Büyük Birader) kavramı günümüzde de sıklıkla kullanılmaktadır. Orwell, romanı İskoçya’da verem ile boğuşurken 1947-1948 yılları arasında yazmıştır. Zamyatin’in Biz adlı eserinden esinlenen bu roman ilk başta "Avrupa'daki Son Adam" (The Last Man in Europe) ismiyle yazılmıştır. ABD ve Birleşik Krallık’taki yayımcısı pazarlama açısından romanın adını Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’e (Nineteen Eighty-Four) çevirmiştir. Roman ilk kez 8 Haziran 1949’da basılmıştır. Roman daha sonra ünlenecek Büyük Birader ve Düşünce Polisi gibi kavramları içermektedir. 20. yüzyılın en etkili romanlarından biri olmasının yanı sıra satış anlamında da çok başarılı olmuştur. * Abbase Sina Moralı Koleksiyonu. Devamını Oku

Sixte Delorme, Mad et Tobie, 90 compositions, gravüre de Meaulle, Paris& Tours, Librairie Ducrocq & Imp. E. Arrault et Cie, t.y., 296 s, resimli, 21,5x25 cm, sayfa kenarları yaldızlıdır, kapağı resiml ... i, şık bez cildinde. * Abbase Sina Moralı Koleksiyonu. Devamını Oku

Les Contes de Perrault, preceedes d’une preface par J.-T. de Saint-Germain, Paris, Librairie de Theodore Lefevre et Cie,, t.y., 220 s, resimli, iç sayfalarda kimi hasarlar mevcuttur, cilt tamiri gerek ... mektedir, 18,5x27,5 cm, sayfa kenarları yaldızlıdır, yayıncısının sırtı hafif yorgun şık bez cildinde. Fransız şair, yazar ve edebiyat teorisyeni Charles Perrault’nun (1628 – 1703) yaşamının son yıllarında çocuklar için derlediği ve ilk olarak 1697 yılında Kaz Ana’nın Öyküleri adıyla yayınlanan masallar birer dünya klasiği haline gelmiştir. Uyuyan Güzel, Kırmızı Başlıklı Kız, Mavi Sakal, Çizmeli Kedi ve Külkedisi bu masallardandır. Müzayedeye sunduğumuz bu edisyon, yazarın bu masallar dahil toplam 11 eserini içeren bir derlemedir. * Abbase Sina Moralı Koleksiyonu. Devamını Oku

Jean Iten-Maritz, Le Tapis Turc: Anatolie – Asie Mineure, traduction français: Cleon Seraidaris, Firbourg & Munich, Office du Livre, S.S. &, 1975. 354 s, kimileri renkli 288 resim, 8 harita. 25x26 cm, ... şömizli bez cildinde. Halıya meraklı hem amatör hem de profesyonellere yönelik olarak hazırlan kitabın ilk basımı Almanca olarak yapılmıştır. Başlangıçtaki kısa giriş bölümünde Anadolu’nun etnik ve sosyal yapısı ile halı ve halıcılık üzerine kısa bilgiler sunulmuştur. Takip eden bölümlerde Anadolu’da halının tarihi gelişimi, Batı Anadolu Halıları, Orta Anadolu Halıları ve Doğu Anadolu Halıları resimler eşliğinde, bölgelere göre anlatılmıştır. * Abbase Sina Moralı Koleksiyonu. Devamını Oku

[Louisa F. Hawes], Memoir of Mrs. Mary E. van Lennep, Only Daughter of the Rev. Joel Hawes, D. D., and Wife of the Rev. Henry J. van Lennep, Missionary in Turkey. By Her Mother, New York, Anson D.F. R ... andolph, 1860. xii, [13-] 382 s, 19x13 cm, yorgun cildinde. Mary E. van Lennep’in günlüğü, annesi tarafından, genç kadının ölümünden sonra hazırlanmış bir sevgi ürünüdür. 1821 yılında Connecticut’da doğan Mary Elizabeth Hawes, misyoner bir babanın kızı ve Türkiye’de görevli Amerikalı misyoner ve eğitimci Henry J. Van Lennep’in eşidir. 27 Eylül 1844’te 23 yaşında öldüğünde, annesi onun anısını yaşatmanın yolu olarak kızının hatıralarını yayınlamaya karar verir. Kitap Bayan Hawes’in kızının çocukluğunu, okul günlerini, dinine olan bağlılığını anlattığı bir bölümle başlar. Daha sonra Mary’nin 1839-1843 yıllarını kapsayan ve arkadaşlarına yazdığı mektupları, dinî konulardaki düşüncelerini içeren yaklaşık beş yüz sayfalık günlüğü yer alır. Evlenerek Amerika’dan ayrılan Mary Van Lennep’in Atlantik’i aşarken tuttuğu günlük, İstanbul ve İzmir’deki yaşantısını tasvir ettiği mektuplar, genç kadının ölümüne dek sürdürdüğü yazışmalardır. Kitabın sonunda kocasının ve bir arkadaşının onun için yazdıkları ve babasının kilisede, onun ölümü üzerine verdiği vaaz yer almaktadır. Yazılış amacı ve içeriği dolayısıyla son derece dokunaklı bir kitaptır. Devamını Oku

Rudolf Neugebauer & Julius Orendi, Handbuch der Orientalischen Teppickunde, mit einer einführung von Richard Graul, mit 152 teilweise ganzseitigen textabbildungen, 1 titelbild, 16 mehr-farbigen talef, ... 12 motiveblattern, 1 karte, 2. Neudruck, Leipzig, Varlag von Karl W. Hiersemann, 1920. xii+246+[6] s, 23,5x17 cm, tamir görmüş cildinde. Doğu halılarının yapımı, kullanılan malzemeler ve şekiller üzerine bilgilerin de sunulduğu bu çalışmada, Türk – Anadolu, Kafkas, Azeri, Acem, Kürt, Horasan ve Kirman halılarından seçilmiş örnekler, kimileri renkli fotoğraflar ile birlikte sunulmuştur. Devamını Oku

Harrison Griswold Dwight, Constantinople: Settings and Traits, New York & London, Harper & Brothers Publishers, 1926. xxiv, [2], 581 s, 150 fotoğraf, 23x16,5 cm, sırtı meşin yeni bez cildinde. Çoğu da ... ha önce başka hiçbir yerde yayınlanmamış 150 fotoğrafla İstanbul. Harrison Griswold Dwight (1890- 1959) İstanbul doğumludur. Robert College’de ve Amherst College’de tahsil gördü. Versailles’de Savaş Konseyi’nde çevirmenlik, Paris Barış Konferansı’nda sekreterlik yaptı. Devlet Bakanlığı’nda protokol görevlisi olarak çalıştı. Dwight bu çalışmasında uzun yıllar yaşadığı İstanbul’u oldukça hoş bir dille anlatır. Çarşılarıyla, pazarlarıyla, hamamlarıyla, sokak satıcılarıyla, Pera, Haliç, Köprü, Mısır Çarşısı, Boğaziçi, Müslüman ve Rum âdetleri, sokakları süsleyen asmalar, mor salkımlar ve akasyaları ile İstanbul çok canlı bir üslupla okuyucu ile buluşturulmuştur. İstanbul’un kahve kültürü dünü ve bugünü ile ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Yüzyılın başındaki İstanbul’u bol görsel malzeme ile tüm yönleri ile tanıtan bu kitap müzayedelerde her zaman rağbet gören önemli ve seçkin bir İstanbul kitabıdır. Daha önce farklı bir başlıkla (Constantinople Old and New, New York, 1915) basılan eser gözden geçirilerek yeni bir isimle tekrar basılmıştır. Çoğu hiçbir yerde basılmamış 150 fotoğrafa yer veren eserin sonuna bir de İstanbul bibliyografyası eklenmiştir. Amerikan anlayışına göre oldukça ilkel olarak tanımladığı İstanbul evlerini ve evlerin numarasız oluşunu, sokaklara isim verilmeyişini buna rağmen bir adres sorununun yaşanmamasını şaşkın bir ifadeyle aktaran yazar İstanbul’un özellikle günlük yaşamı üzerine yoğunlaşmıştır. Dwight İstanbul’da ramazanı “Güneşin gökyüzünde olduğu sürece gerçek müminlerin dudakları arasından hiçbir yiyecek veya içecek maddesi geçmez. Bir sigaranın tatlı avuntusuna bile müsaade edilmez. Ancak batışını haber veren topun ateşlenmesinden bir beyaz saç telinin siyahından ayırt edilebildiği aydınlığa kadar yiyip içilir” sözleriyle anlatıyor. Devamını Oku